28 Ağustos 2007 Salı

Münib Engin Noyan

Münib Engin Noyan2ın sohbet usulüyle yazdığı bir kitap.Kitap standart diyebileceğimiz bir Mslümanla konuşmalardan oluşuyor.Müslüman kardeşlerimizin dünya tasavvurlarıyla alakalı yanlışları gözler önüne seriyor.Küçük bir kitap.Okunması kesinlikle tavsiye edilir.Kitap hakkında sorularınızı cevaplamaya çalışacağız.
(Elbise Kültürü,Giyim kuşam ve çok dikkat çekici tespitler )
İki gündür Münib ENgin Noyan’ın “Müslüman Kardeşimle Sohbetler” adlı kitabını okuyorum.Engin Noyanla Türkiye standartlarında bir müslüman vatandaşın konuşması bu kitabı meydana getiriyor.Kitaptan alıntılar yapıyorum.Bence çok ilgi çekici:Not:m.e.n=Engin Noyan
t.s.m.k=Türkiye standartlarında ki müslüman kardeşimiz.(Standart müslüman)
“Onları müslüman erkeklerden farklı şeyler bağlıyor.En azından örtünmek zorundalar.Yani sokağa çıkar çıkmaz daha ilk bakışta Müslüman kadınlar olarak deşifre oluyorlar…….
“Peki sorarım sana, müslüman olarak aşikar olmak müslüman kadın için geçerli,hatta zorunlu da müslüman erkek için değil mi?….
(sayfa 36)
“Bak ne diyor pirim-üstadım Muhammed Esed bu konuda:(Toplumsal hayatta) giyim tarzını insanın yanlız dış görünüşüyle ilgili bir konu olrak değerlendirip,bunun, yani giyim tarzının kişinin fikri ve manevi hayatını hiçbir şekilde etkilemeyeceğini söylemek çok büyük yanılgıdır!Çünkü bir milletin giyim tarzı,belli bir kültürü,bir dünya görüşünü yansıtan ve uzun bir süreç içinde gelişen zevkin yansıması olarak ortaya çıkar.Zaman içinde de o milletin eğilim ve özelliklerinde meydana gelen değişmelere uygun olarak,onların paralelinde değişir”
(sayfa 37)
“Ülkemizin yetiştridiği en değerli genç müslüman düşünürlerden olan Fatma Karabıyık Barbarosoğlu hemşirem de “Modernleşme sürecinde moda ve zihniyet” adlı kitabında bu konuda çok önemli şeyler söylüyor:
Kıyafet sahip olunan dünya görüşünün aynasıdır.Modacılar bir kıyafet oluşturuken kıyafetin sunduğu imajın mevcut dünya görüşüne denk düşmesine dikkat ettikleri gibi;oluşturdukları moda ile de yeni dünya görüşlerinin olmasını sağlamaktadır.Modanın bütün insanları aynı tarz ve biçim içinde etkisi altına almadığı dönemlerde her cemiyerin kıyaffetten beklediği farklı idi.Bu farkı elbise kelimesinin çeşitli dillerdeki karşılığında bulmak mümkündür.Arapça libas (sayfa 39) elbise demektir. Kelimenin kökeni asıl bedenin şeklini bakışlardan uzak tutmak,saklamak manasına gelmektedir.Arapların gözünde elbise korunaktır.Bununla bağlantılı olarak İslam ahlakında libasın takva olduğu vurgulanmıştır….
Costume kelimesi italyancadır.alışkanlık,görenek,töre,davranış,tutum,biçim,giysi manalarına gelmektedir.Farsça da ki giysi manasınakullanılan puşeş kelimesi gizlemek,bakışlardan uzaklaştırmak manalarına kullanılmaktadır.İngilizce de kullanılan dress kelimesi düzeltmek,süslemek,süs yapmak anlamlarına gelmekte;Fransızca karşılığı olan habit ise yer tutmak,yer yapmak manalarına gelir.İngiliz elbisesiyle kendini düzeltip süslerken,Fransız kıyafetine gösterdiği itina ile karşısındakinin gözünde kendine bir yer edinmektedir.Müslüman doğu dünyası kıyafetiyle göze çarpmayı,mevcut güzelliğini yabancı bakışlardan gizlemeyi gaye edinirken;Batı dünyası için giyinmek güzelliğin daha belirgin bir hale getirilerek ortaya konması manasını taşımaktadır.”
(syf 40)
…Kıravat denilen o gülünç ve abes giysi parçasının atasının ortaçağ Hırvat süvarilerinin pelerinlerinin sırtlarından uçup gitmesini önlemek için bağladıkları bir tür kurdela olduğunu biliyor muydun?
–Yok canım’
“Adıda oradan geliyor zaten.Hırvat…kravat.
(syf 41)
“Öyle deme hocam dil devrimini o kravatlılar başlattı.”
édoğru ama kıyafet dahil her şeyi bir başka kültürü taklit etmek üzerine kurulu ,deyim yerindeyse zorla,sun’i yollarla ‘yeni ve çağdaş bir medeniyet’ oluşturma projesi sonuçyta işte böyle açmazlara düşer:amaç milli bir lisan ya da onların deyişiyle ulusal bir dil oluşturmak ama onu oluşturacak kafalar ecnebi!En azından ecnebi hayranı.
(Syfa 42)
Çok daha etkileyici bölümleri var ama hem vaktim olmadığından hem de elle kitaptan geçirmek zor olduğundan sonraya erteliyorum.
Zaman zaman kitaplardan alıntılarımız da devam edecek inşallah.
Bu arada bu kitaptan öğrendiğim şeylerden biri de İsrail meclisinde kılık kıyafet zorunluluğu olmadığı oldu.
İsrailde free takılıyorlarmış yani.
Hem de kravatsız halde de ciddi olabiliyorlarmış.
Ben çok şaşırdım.Bir insan hem kravatsız olacak hem ciddi!
İnanılır gibi değil.Medeniyet yuları bu tür yerler içindir oysa.
Ciddiliğin ve medeniyetin simgesidir takım elbise+kravat.
Bir de yabancı marka olursa bunlar tadın yenmez.
Yazıda da gördüğünüz üzere AB ye falan girmeye gerek yok.Zaten kültürümüz onlar gibi.
Bakın sana giyim dahil buna.

-->

0 yorum:

analitik